Apiko: Çiğdem Alagök’ün Mavi Tutkusu ve Balık Tarifleri
- nazlipiskin
- 1 Şub
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 13 Şub
Bu haftanın bültenini annemle babamın gönderdikleri bahçemizin narenciyelerini yerken ve de nergisleri koklarken yazıyorum. İstanbul’da hava yağışlı ve soğukken içim de gönlümde ısındı doğrusu. Size bir kitaptan söz etmeye geldim.
KİTAPLIK
Tadına Doyulmaz podcast serimde balık ve deniz konusunda sohbet ettiğim Şef, sportif dalgıç, üniversitede eğitmen Çiğdem Alagök ile olan yeni bir sıfat daha ekledi. Sevgili Çiğdem, Apiko Balık Tarifleri El Kitabı adlı kitabının yayınlanmasıyla artık yazar da oldu. İyi ki… Kasım 2023 tarihinde Alfa Yayınları’ndan çıkan kitap sadece bir tarif kitabı değil. Kitaptaki şahane yemek fotoğrafları Hande Göksan’ın objejtifinden. Bu kitap, Çiğdem Şef’in önce denize, sonra derin mavi dalışlara ve uçsuz bucaksız alabildiğine mavi ufukta gökyüzü ile buluşan okyanusa olan tutkusunun mutfakla buluşmasının hikayesi.
Balıklara, deniz ürünlerine bir güzelleme niteliğinde okunabilecek bu kitapta, balık ve deniz ürünleri tariflerinin yanı sıra elzem malzemelerden olan tuzdan tutun da incelikli pişirme tekniklerine, ana tarifin yanında soslar, ekmekler, yağlar, turşular, kızartmalar gibi eşlikçilerin tarifi var. Kitabın üst başlığı olan Apiko nedir derseniz, yelkencilikte bir terim olan apiko şöyle tanımlanabilir: Denize açılmaya hazırlanan bir geminin zincirlerini toplayıp demir aldığı an. Dalıştaysa daha çok deyimli dalgıçların tercih ettikleri kafa dalışı anlamına geliyor. Bunları Çiğdem Şef ile daha kitap okuyucusuyla buluşmadan önce kaydettiğimiz Tadına Doyulmaz podcast’imde öğrenmiştim.
Çiğdem Alagök’ün çocukluğunu, kariyer yolculuğunu, mavi besin diye nitelendirdiği balık ve deniz ürünlerine dair bakışının şekillenmesini anlattığı çok keyifli sohbetimizi dinlemek için buyurun:
Apiko’da Çiğdem Şef kendisi için özel 27 balığın hikayesini kendi otobiyografisiyle iç içe geçmiş şekilde ve elbette yemek tarifleriyle birlikte anlatıyor. Kitap sardalya ile başlayıp istavritle bitiyor; ama istavritle bir tarif yok kitapta. Tarif yerine Çiğdem Şef’in “en sevdiğim” balık dediği istavrite olan sevgisini anlatan kısacık bir mektup. “Boş vermişlik değil, detaylarla uğraşmadan anda kalıp sadece nefes almaktır bu balık,” diyor istavrit için ve devam ediyor “Hayatın zorlu yollarında kimseyi yıpratmadan sadece biraz tuz, biraz un…”
Kitapta çipura, karagöz, tekir, barbun, levrek, hamsi, kalkan, hamsi, lüfer gibi balıklara; kalamar, karides, yengeç, ıstakoz gibi deniz ürünleriyle yapılan yemek tarifleri ve eşlikçilerin tarifleri olmak üzere 59 ölçekli tarif var. Zaman zaman geriye cocukluk anılarına, balıklarla nerede nasıl tanıştığına da değiniyor. Barbunu ilk nerede kiminle birlikte yemiş, kolyozun üniversite tercihindeki ilgisi neymiş gibi kendi hikayeleriyle harmanlanmış bir kitap Apiko.
Dalışları sırasında su altında öğrendikleri ve hissetikleri, onun tabiriyle mavi besinler, mavi gıda olan balık ve deniz ürünlerinin sürdürülebilirliği konusundaki hassasiyetini katmerlendirmiş Çiğdem Şef’in. “Dalış deneyimim mavi dünyanın dinamiklerini hissetmemi sağladı. Şimdi dünyaya sadece şef olarak değil, ekosistemin ve sürdürülebilirliğin savunucusu olarak bakıyorum. Çünkü sürdürülebilir bir geleceğin yolu mutfaktan geçiyor,” diyor. Kitapta dalış hikayelerinin yanı sıra, balıkların göç yollarını da anlatıyor Çiğdem.
Apiko, sadece tarifleriyle değil; verdiği bilgilerle ve hikayeleriyle de tam bir el kitabı olmuş. Kitaplığınızda, mutfağınızda bulunmasında fayda var.